Amerikan dramasını çalışıyorum.
- I'm studying the American drama.
Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
Oxford İngilizce Sözlük'ün yapımcılarına göre İngilizce dilinde 800.000 'den fazla sözcük vardır.
- According to the makers of the Oxford English Dictionary, there are over 800,000 words in the English language.
Yeni bir yardımcı dile ihtiyacımız yok, İngilizce zaten o rolü yerine getiriyor.
- We do not need a new auxiliary language, the English language already fulfills that role.
Bir Amerikalı istasyonda benimle konuştu.
- An American spoke to me at the station.
İran, Amerikalı kadının serbest bırakılmasını engelliyor.
- Iran balks at release of American woman.
Tom en çok Amerikan İngilizcesi dinlemeyi seviyor fakat ayrıca İrlanda İngilizcesinin sesini de seviyor.
- Tom likes listening to American English the most, but he also likes the sound of Irish English.
Amerikan İngilizcesi, İngiliz İngilizcesinden daha iyi değildir.
- American English isn't better than British English.