Kasvetli bir manzara, her yöne millerce yayıldı.
 - A dreary landscape spread out for miles in all directions.
Ben iyi bir yön duyusuna sahibim, bu yüzden kaybolmam.
 - I have a good sense of direction, so I don't get lost.
İlaç alırken şişe üzerindeki yönergeleri dikkatle izleyin.
 - When taking drugs, follow the directions on the bottle carefully.
Yangın istikametinde koşturduk.
 - We hurried in the direction of the fire.
Orman yangını tüm yönlerde yayılmaya başladı.
 - The forest fire began to spread in all directions.
Tom sahne talimatlarını takip etmedi.
 - Tom didn't follow stage directions.
İlaç içerken şişe üzerindeki talimatlara dikkatlice uyun.
 - When taking drugs, follow the directions on the bottle carefully.
İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.
 - According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years.