the act of studying; examination

listen to the pronunciation of the act of studying; examination
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the act of studying; examination в Английский Язык Турецкий язык словарь

study
çalışmak

Yarın on saat çalışmak zorunda kalacağım. - I'll have to study ten hours tomorrow.

Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi. - I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.

study
{i} tetkik
study
{i} görülecek şey
study
{i} çalışma odası

Yazar çalışma odasında kendini öldürdü. - The author killed himself in his study.

Babam bir garajı bir çalışma odasına dönüştürdü. - My father converted a garage into a study.

study
öğrenme

Tom Fransızca öğrenme niyetiyle Fransaya geldi. - Tom came to France with the intention of studying French.

Tom Fransızca öğrenme isteğini kaybetti. - Tom has lost interest in studying French.

study
okulda okumak
study
etüt etmek
study
inceleme

Biz Japon tarihini incelemek için müzeye gittik. - We went to the museum to study Japanese history.

Diğer galaksilerde hayat olsa bile, insanın onları incelemek için ışık hızında seyahat etmesi imkansızdır. - Even if there is life in other galaxies, it is impossible for man to travel at the speed of light to study them.

study
(çimke) bandıkmak
the act of
eyleminin
study
{f} gözetmek
study
{f} çalışma yapmak

Çalışma yapmak için çok yorgunum. - I'm too tired to do study.

study
(isim) öğrenim, tahsil, tetkik, çalışma, inceleme, araştırma, araştırma konusu, görülecek şey, çalışma odası, taslak, eskiz, deneme, ön çalışma, etüt, rol ezberleme
study
{i} taslak
study
{f} çabalamak
study
{f} öğrenmek

Yabancı bir dil öğrenmek zordur. - Studying a foreign language is hard.

Çince öğrenmek çok zor gibi görünse de, düşündüğünüz kadar zor değil. - Although it seems very difficult to study Chinese, it's not as hard as you think.

study
{i} müz. etüt
study
{i} ön çalışma
study
(fiil) eğitimini görmek, okumak, öğrenmek, çalışmak, çalışma yapmak, araştırmak, incelemek, gayret etmek, çabalamak, gözetmek, saygılı olmak
study
araştırma konusu veya sahası
study
alıştırma taslak
Английский Язык - Английский Язык
study

I made a careful study of his sister.

the act of studying; examination

    Расстановка переносов

    the act of studying; ex·a·mi·na·tion

    Произношение

Избранное