the act of one who looks; a glance

listen to the pronunciation of the act of one who looks; a glance
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the act of one who looks; a glance в Английский Язык Турецкий язык словарь

looking
görünme

Bazen iyi görünme ve rahat olma arasında seçim yapmak zorundasın. - Sometimes you have to choose between looking good and being comfortable.

Aptal görünmekten korkuyordum. - I was afraid of looking stupid.

looking
(Bilgisayar) aranıyor
looking
{i} bakış

Ben bu konuya farklı bir bakış açısından bakıyorum. - I am looking at the matter from a different viewpoint.

Bir şeye bakış şeklin senin durumuna bağlıdır. - Your way of looking at something depends on your situation.

looking
bakarak

Bir kişinin nasıl biri olduğunu onun arkadaşlarına bakarak söyleyebilirsin. - You can tell what a person is like by looking at his friends.

O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi. - Many nights did he spend, looking up at the stars.

the act of
eyleminin
Английский Язык - Английский Язык
looking