Bu ayartıcı bir fikir.
 - It's a seductive idea.
O bana ayartıcı şekilde baktı.
 - She looked at me seductively.
Başarı aynı zamanda baştan çıkarıcı olabilir.
 - Success can also be seductive.
Bunun hiç biri çok baştan çıkarıcı değil.
 - None of this is very seductive.