After the hatchet job my boss did on my proposal, I'm not sure how long I want to keep on working here.
- Teklifimle ilgili patronumun yaptığı ağır eleştiriden sonra, burada çalışmayı ne kadar süre sürdürmek istediğimden emin değilim.
She refused his proposal.
- Onun teklifini reddetti.
She refused his offer.
- Onun teklifini reddetti.
To my surprise, he refused my offer.
- Benim için sürpriz oldu, o benim teklifimi reddetti.
I'm here to give you a special offer.
- Size özel bir teklif vermek için buradayım.
I don't want to propose to you!
- Sana evlenme teklif etmek istemiyorum!
With your approval, I would like to offer him the job.
- Senin onayınla, işi ona teklif etmek istiyorum.
We want to offer you the job.
- Size iş teklif etmek istiyoruz.
Is anyone else bidding?
- başka biri var mı teklif veren?
Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary.
- Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.
Tom seems to be unwilling to accept the bribe we're offering him.
- Tom ona teklif ettiğimiz rüşveti kabul etmek için isteksiz görünüyor.
I'm offering Tom a job.
- Tom'a bir iş teklif ediyorum.
I have a proposition, Tom.
- Bir teklifim var, Tom.
I've got an attractive proposition for you.
- Senin için cazip bir teklifim var.
How do you feel about his suggestion?
- Onun teklifi hakkında ne düşünüyorsun?
Tom seems to be unwilling to listen to suggestions.
- Tom teklifleri dinlemek için isteksiz görünüyor.
Have you already heard that your firm has won the tender?
- Şirketinizin teklifi kazandığını duydunuz mu?
Tom made a motion that the class should have a party.
- Tom sınıfta bir parti olması için teklifte bulundu.
It seemed like the whole school raised their hand to bid.
- Bütün okul teklif vermek için elini kaldırdı gibi görünüyordu.
Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary.
- Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.
Is anyone else bidding?
- başka biri var mı teklif veren?