tabağın

listen to the pronunciation of tabağın
Турецкий язык - Английский Язык

Определение tabağın в Турецкий язык Английский Язык словарь

tabak
{i} dish

Even though there were many cookies on the dish, I only ate three. - Tabakta birçok kurabiye bulunmasına rağmen, sadece üç tane yedim.

Tom usually lets dirty dishes pile up for a week, then he washes them. - Tom genellikle kirli tabakları bir hafta kadar biriktirir, sonra onları yıkar.

tabak
plate

Susan eats like a bird and leaves most of the food on her plate. - Susan bir kuş kadar yer ve yemeğinin çoğunu tabakta bırakır.

The floor was strewn with party favors: torn noisemakers, crumpled party hats, and dirty Power Ranger plates. - Yer partiden kalanlar yüzünden dağınıktı: Yırtık gürültüyapıcılar, kırışık parti şapkaları, ve kirli Power Ranger tabakları.

tabak
dishes

The breakfast dishes were still in the sink. - Sabah kahvaltısı tabakları hâlâ lavabonun içerisindeydi.

She breaks a dish every time she washes dishes. - O her bulaşık yıkamada bir tabak kırar.

tabak
self-defense
tabak
(Gıda) tray

Do you want to use a platter or a tray? - Tabak mı yoksa tepsi mi kullanmak istiyorsun?

tabak
tanner
tabak
course

The second course has chickpeas, chicken, meat, sausage and potato. - İkinci tabakta nohut, tavuk, et, sosis ve patates var.

tabak
tanners
tabak
serving
tabak
tanner sepici
tabak
tanner (of animal hides)
Английский Язык - Английский Язык

Определение tabağın в Английский Язык Английский Язык словарь

Tabak
{i} family name
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение tabağın в Турецкий язык Турецкий язык словарь

TABAK
(Osmanlı Dönemi) Kabile
TABAK
(Osmanlı Dönemi) Hâl
TABAK
(Osmanlı Dönemi) (C.: Etbâk) Örtü
TABAK
(Osmanlı Dönemi) Cemaat, topluluk
tabak
Tabaklama işini yapan, sepici, debbağ
tabak
Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap
tabak
Herhangi bir tabağın alacağı miktarda olan
tabak
Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap: "Kadın masaya tabak, kaşık koyuyor."- A. Gündüz