I don't like this type of house.
- Bu tür evi sevmiyorum.
Marriage is a type of human rights violation.
- Evlilik bir tür insan hakları ihlalidir.
What kind of wine do you have?
- Sizin hangi tür şarabınız var?
Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
- Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
What sort of play is it?
- O, ne tür bir oyundur?
What sort of person would do that kind of thing?
- O tür şeyi ne tip insan yapardı?
This species of deer is so elusive that only two have ever been photographed in the wild.
- Bu geyik türlerinin yakalanması o kadar zor ki yabanda şu ana kadar sadece iki tanesinin resmi çekildi.
Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.
- Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
Apocryphal stories are the most fun variety of bullshit.
- Uydurma hikayeler en eğlenceli saçmalık türüdür.
This story belongs clearly to no genre.
- Bu hikaye açıkça hiçbir türe ait değil.
My brother listens to a music genre called ambient.
- Erkek kardeşim ambient denilen bir müzik türünü dinler.
There were no temples or shrines among us save those of nature.
- Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, .
Turkish distinguishes between dotted and dotless Is. There are capital and lowercase versions of both.
- Türkçe noktalı ve noktasız I arasında ayrım yapıyor. Her ikisinin de büyük ve küçük versiyonları var.
The former Italian currency was the lira and its symbol was ₤. It's not related to the Turkish lira.
- Eski İtalyan para birimi liretti ve sembolü ₤ idi. Liret Türk lirasıyla alâkalı değildir.
What form of transportation did you use?
- Ulaşımın hangi türünü kullandın?
Turkish has a different word order.
- Türkçe'nin farklı bir sözcük sırası var.
I ordered a Turkish grammar yesterday.
- Dün bir Türkçe gramer sipariş ettim.
Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
- Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
A Turkish soft G and a Spanish H eloped and had lots of completely silent children together.
- Türkçe Ğ ve İspanyolca H kaçtı ve birlikte birsürü tamamen sessiz çocukları oldu.
What sort of things do you do on weekends?
- Hafta sonlarında ne tür şeyler yaparsınız?
This sort of work calls for a lot of patience.
- Bu tür iş çok sabır gerektirir.
He was the kind of kid who was always showing off to his classmates.
- Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.
I don't accept any kind of comment during my class.
- Dersim sırasında herhangi türde yorum kabul etmiyorum.
France has banned a strain of genetically modified maize.
- Fransa, genetiği değiştirilmiş bir mısır türünü yasakladı.
The Turks held siege over the Castle of Eger for a long time.
- Türkler Eğri Kalesi'ni uzun süre kuşattılar.