Определение successions в Английский Язык Турецкий язык словарь
- success
- başarı
Başarın hakkında endişeleniyorum.
- I'm worrying about your success.
Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.
- Some people identify success with having much money.
- succession
- birbirini izleme
Bu fantezi kitap gösterişli çok güzel büyülerin bir birbirini izlemesidir ve onun yerine bu onu sıkıcı yapar.
- This fantasy book is a succession of really flashy magical spells and that makes it boring instead.
- success
- {i} sonuç
Kendi kendine şöyle dedi: Bu operasyon başarıyla sonuçlanacak mı?
- He said to himself, Will this operation result in success?
Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim.
- I'm sure your efforts will result in success.
- success
- başarı yakalamak
- success
- {i} başarılı kimse
- success
- başarım
- success
- {i} başarma, başarı
- success
- {i} başarılı olan kimse
- success
- muvaffakıyet
- succession
- {i} üst üste olma
- success
- başarılmış iş
- success
- ergi
- succession
- {i} 1. of (birbirini takip eden) bir sürü (kimse); (birbirini takip eden) bir dizi (şey): This place has had a succession of owners. Bu yerin
- succession
- of (birbirini takip eden) bir sürü (kimse); (birbirini takip eden) bir dizi (şey): This place has had a succession of owners. Bu yerin
- success
- (Bilgisayar) başarılı
Okul festivalini başarılı yapmak için birbirlerine yardımcı oldular.
- They helped one another to make the school festival a success.
Manchester United, hem Premier League'de hem de İngiltere'de en başarılı takımlardan biridir.
- Manchester United is one of the most successful teams in both the Premier League and England.
- succession
- halefler
- succession
- sua
- succession
- (Ticaret) halef olma
- succession
- halef olma hakkı
- succession
- (Dilbilim) ardışıklık
- succession
- halefiyet
- succession
- (Kanun) miras
- succession
- yerini alma
- succession
- birbirini takip etme
- succession
- zincir
- success
- {i} sükse
- success
- başarılı kimse/şey
- succession
- yerine geçme
- succession
- dizi
- succession
- ardıllık
- succession
- sıra
- Succession
- teselsül
- success
- muvaffakiyet
- success
- başarıları
- success
- başarıya
Senin nasihatın beni başarıya götürdü.
- Your advice led me to success.
Zor iş genellikle başarıya götürür.
- Hard work often leads to success.
- succession
- ardışıklık, ardardalık
- succession
- peşe
- succession
- {i} ardışık olma
- succession
- yerine geçme hakkı döl döş
- succession
- birbiri arkasından gelen şeyler
- succession
- halef olma/sıra
- succession
- intikal
- succession
- veraset
- succession
- (Hukuk) haleflik
- succession
- silsile
- succession
- vekâlet