O, babasının zengin olmasıyla gurur duyuyor.
- Er ist stolz darauf, dass sein Vater reich ist.
Şimdi kendinle çok gurur duymalısın.
- Jetzt musst du dich sehr stolz fühlen.
Hiçbir kadın onun olduğu kadar kibirli değildir.
- No woman is as arrogant as she is.
Kız güzelliği nedeniyle kibirli.
- That girl is arrogant because of her beauty.
Leyla kendini beğenmiş ve kibirlidir.
- Layla is self-absorbed and arrogant.
O bir fahişenin kendini beğenmiş oğludur.
- He's an arrogant son of a bitch.
Dan küstah ve kibirli bir adam değil.
- Dan isn't an arrogant and disdainful guy.
O gururlu ve kibirli.
- He's prideful and arrogant.
Herkes Dan'ın küstahça tavrından nefret ediyor.
- Everybody hates Dan's arrogant attitude.
O benim mekanımda küstahça cevap verdi.
- She arrogantly answered in my place.
Tom, genç, zengin, şımarık ve benmerkezcidir.
- Tom is young, rich, spoiled and egocentric.
İnsan benmerkezcil bir hayvandır.
- The human is an egocentric animal.