spazieren gehen

Немецкий Язык - Турецкий язык

Определение spazieren gehen в Немецкий Язык Турецкий язык словарь

gezmek

Связанные Термины

spazierengehen

{şpa'tsirınge: ın} gezmek, dolaşmak

spazierengehen

dolaşmak, gezmek

Английский Язык - Турецкий язык

Определение spazieren gehen в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

walk

{f} yürüyerek gitmek

Senin yaşındayken, okula yürüyerek gitmek zorundaydım. - When I was your age, I had to walk to school.

Bu sıcakta işe yürüyerek gitmek kötü bir fikir. - Walking to work in this heat is a bad idea.

walk

otlak

walk

yürüyüşe çıkarmak

walk

gezinti

Sahilde gezinti yaptık. - We went for a walk on the beach.

go walking

Yürüyüşe çıkmak

walk

hareket etmek

walk

(fiil) yürümek, yürüyerek gitmek, dolaşmak, gezdirmek, gezmek, adımlamak, adımla ölçmek, yürütmek, dolaştırmak, yürüyüşe çıkarmak, yürüterek yormak, eşlik etmek, taşımak (iterek)

walk

{f} gezmek

walk

{f} dolaştırmak

walk

{i} devriye gezme

walk

{i} yürünecek mesafe

walk

{f} yürütmek

walk

{i} yürüyüş yolu

Tom ön yürüyüş yoluna yaklaşıyor. - Tom is coming up the front walk.

walk

{i} koyun çiftliği

walk

{f} adımla ölçmek

walk

{f} taşımak (iterek)

walk

yürümek, yürüyerek gitmek: We walked all the way from Üsküdar to Kadıköy. Üsküdar'dan ta Kadıköy'e kadar yürüdük. I didn't come by car

walk

{i} yürünecek yer

walk

beraberinde yürüyüşe çıkmak

Немецкий Язык - Английский Язык

Определение spazieren gehen в Немецкий Язык Английский Язык словарь

to walk

walk

go walking

Связанные Термины

ein Stück spazieren gehen

to go for a walk

spazierengehen

to walk

spazierengehen

walking