Onlar tüm boş vakitlerinde ne yapıyorlar?
 - What do they do with all their leisure time?
Ne kadar boş vakit bulursa o kadar mutlu olur.
 - The more leisure he has, the happier he is.
Onu boş zamanınızda yapabilirsiniz.
 - You can do it at your leisure.
Boş zamanımda Kanada geyiği avlarım.
 - I hunt elk in my leisure-time.
Hayal sırasında, insanlar rahat bir hayatı hayal ettiler.
 - During the bubble, people dreamt of a life of leisure.
Lütfen boş vaktinde bu evrakları incele.
 - Please look through these papers at your leisure.
Onun spor için boş zamanı yok.
 - He has no leisure for sport.