The Johnsons are very sociable people, who enjoy hosting parties often.
- Johnsonlar çok sosyal insanlardır, onlar partilere sık sık ev sahipliği yapmaktan hoşlanırlar.
Tom isn't very sociable.
- Tom çok sosyal değildir.
Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
- Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
There may be a killer who looks harmless in any social network.
- Sosyal ağlarda zararsız bir kişi gibi görünen bir katil olabilir.
She attended the lecture on social welfare.
- Sosyal refahla ilgili konferansa katıldı.
Germans value a strong social welfare state.
- Almanlar güçlü bir sosyal refah devletine değer verirler.
That university's curriculum covers natural science and social science.
- O üniversitenin müfredatı, doğa bilimleri ve sosyal bilimleri kapsar.
The natural sciences are harder than the social sciences.
- Doğa bilimleri sosyal bilimlerden daha zordur.