Tom put too much hot sauce on his pizza.
- Tom pizzasına çok fazla acı sos koydu.
He made a cranberry sauce to accompany duck.
- O ördeğe eşlik edecek bir kızılcık sosu yaptı.
What's your favorite salad dressing?
- Favori salata sosunuz nedir?
I want Italian dressing on my salad.
- Salatamın üstüne İtalyan sosu istiyorum.
The company produces soy sauce and other food products.
- Şirket soya sosu ve diğer gıda ürünlerini üretiyor.
The dip was so hot, it burned my tongue.
- Sos çok sıcaktı, dilimi yaktı.
Is there any dipping sauce for this grilled meat?
- Bu ızgara et için bir daldırma sos var mı?
How much applesauce should I buy?
- Ne kadar elma sosu almalıyım?
How much applesauce did you buy?
- Sen ne kadar elma sosu satın aldın?
After you've mixed everything well, add salad dressing and a little pepper!
- Her şeyi iyice karıştırdıktan sonra, salata sosu ve biraz biber ekleyin!
What's your favorite salad dressing?
- Favori salata sosunuz nedir?
We ate some Swedish meatballs with gravy, potatoes, and lingonberry jam.
- Biz biraz soslu, patatesli ve kırmızı yaban mersinli reçelli İsveç köfteleri yedik.
Tom asked Mary to pass him the gravy.
- Tom Mary'nin ona sosu uzatmasını istedi.
The keel has been scuppered — send out an SOS.