Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
- I'd like to stay one more night. Is that possible?
Tek bir taşla iki kuş öldür.
- Kill two birds with one stone.
Bir, üç ve beş tek sayılardır.
- One, three, and five are odd numbers.
Manchester United, hem Premier League'de hem de İngiltere'de en başarılı takımlardan biridir.
- Manchester United is one of the most successful teams in both the Premier League and England.
Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
- The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
Birisi kötü kelimeler söylememeli.
- One should not say bad words.
Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
- The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
Hiç kimse bir derneğe üye olmaya zorlanamaz.
- No one may be compelled to belong to an association.
Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.
- No one shall be arbitrarily deprived of his property.
Saatimi kaybettim, bu yüzden bir tane almak zorundayım.
- I lost my watch, so I have to buy one.
Çantam çok eski. Yeni bir tane almalıyım.
- My bag is too old. I must buy a new one.
Biz bu konuda hepimiz aynı fikirdeyiz.
- We are all one on that point.
Tom'un yaptığı çok emniyetli olmayan tek şey her Web sitesi için aynı şifreyi kullanmasıdır.
- One thing Tom does that isn't very safe is that he uses the same password for every website.
Onların her biri o filmi izlemeye gitti.
- Every one of them went to see that movie.
Her biri bin dolar ödedi.
- Each person paid one thousand dollars.
Körlerin ülkesinde, tek gözlü adam kraldır.
- In the country of the blind, the one-eyed man is king.
O, dünyanın en büyük bilim adamlarından biri olarak kabul edilir.
- He's considered to be one of the greatest scientists in the world.
Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.
Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
- One more person will be joining us later.
He is the one man who can help you.