Onlar batı ülkeleriyle iletişim kurdular.
 - They communicated with the Western countries.
Batı ülkeleri konuyla ilgili tutumundan dolayı Japonya'ya atlıyor.
 - Western countries are jumping on Japan for its stance on the issue.
Uzun bir deve kervanı Batıya doğru gidiyordu.
 - A long caravan of camel was heading to the West.
Birçok insan altın aramak için Batıya yola çıktı.
 - Many men set out for the West in search of gold.
Fransa, Batı Avrupa'dadır.
 - France is in western Europe.
Ada Japonya'nın batısında yer alır.
 - The island lies to the west of Japan.
Güneş Batıdan batıyor.
 - The sun is sinking in the west.
Güneş batıdan doğsada, o kararından vazgeçmez.
 - Were the sun to rise in the west, she would not change her resolution.
Batıdaki erkekler genellikle viski içer.
 - Generally men in Westerns drink whisky.
Onun ordusu, Mississippi Nehri'nin batısındaydı.
 - His army was west of the Mississippi River.
Ada Japonya'nın batısında yer alır.
 - The island lies to the west of Japan.
O, yolculuğuna batıya doğru başladı.
 - He began his trip to the West.
Gemi, batıya doğru seyrediyor.
 - The ship is sailing to the west.