Tom düğmeyi gömleğine geri dikti.
- Tom sewed the button back on his shirt.
O benim için bir elbise dikti.
- He sewed a dress for me.
Dikiş dikmekte çok iyisin.
- You are very good at sewing.
Yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alıyor.
- The lonely patient derives pleasure from sewing.
Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
- There's not enough light in this room for sewing.
Yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alıyor.
- The lonely patient derives pleasure from sewing.
Kendime bir elbise yapabileyim diye dikiş dikmeyi öğreniyorum.
- I'm learning to sew so that I can make myself a dress.
Annem dikiş işleriyle meşguldü.
- Mom was busy with her sewing.
Balls were first made of grass or leaves held together by strings, and later of pieces of animal skin sewn together and stuffed with feathers or hay.