Neden haberdar edilmedim?
- Why wasn't I informed?
Gidişinden beni haberdar etti.
- She informed me of her departure.
Bu program sizin bilgili kalmanızı sağlar.
- This programme allows you to stay informed.
Bizi bilgili tuttuğun için teşekkürler.
- Thanks for keeping us informed.
O, plandaki değişiklikler hakkında beni bilgilendirdi.
- He informed me about the changes in the plan.
Kendimi bilgilendirmek için gazete okurum.
- I read the newspaper to keep myself informed.
Erken bir başlangıcı tavsiye etti.
- He advised an early start.
Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
- I advised him to take a rest.
Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti.
- Our music teacher advised me to visit Vienna.
Erken bir başlangıcı tavsiye etti.
- He advised an early start.