And if I lose thy love, I lose my all.
- Ve senin aşkını kaybedersem her şeyimi kaybederim.
Why don't you look into the problem yourself? It's your responsibility.
- Sorunu niçin kendin araştırmıyorsun? O senin sorumluluğun.
My opinion is similar to yours.
- Benim görüşüm seninkine benzer.
He has a son of your age.
- Senin yaşında bir oğlu var.
Is he a friend of yours?
- O, senin bir arkadaşın mı?
Was Ms. Kato your teacher last year?
- Geçen yıl Bayan Kato senin öğretmenin miydi?
Is this your first visit to Japan?
- Bu senin Japonya'ya ilk ziyaretin mi?
I no longer love you.
- Artık seni sevmiyorum.
Understanding you is really very hard.
- Seni anlamak gerçekten çok zor.
I'm doing it for you.
- Bunu senin için yapıyorum.
Here is a letter for you.
- İşte senin için bir mektup.
senin de hayırlı olsun.
senin gibi birini istiyorum.
I've been looking for a girl like you.
- Senin gibi bir kız arıyorum.
He, just like you, is a good golfer.
- O, tam senin gibi, iyi bir golfçü.
çamaşır makinesi senin olsun.
I never thought I would find a woman like you.
- Senin gibi bir kadın bulacağımı asla düşünmedim.
I just asked because I thought you would know.
- Sadece senin bileceğini düşündüğüm için sordum.
Are you completely through with your homework?
- Sen tamamen ödevlerin aracılığıyla mısın?
Why are you telling me about hippos all of the sudden? I don't see the connection between that and your twelve red goldfishes.
- Birdebire su aygırlarını bana niçin anlatıyorsun? O ve senin on iki kırmızı akvaryum balığının arasındaki bağlantıyı anlamıyorum.
Hear all, see all, say nowt. Ate all, sup all, pay nowt. An if ever tha does anythin for nowt, mek sure tha does it for tha sen..