sehr selten

listen to the pronunciation of sehr selten
Немецкий Язык - Турецкий язык
çok nadir
bayramdan bayrama
Английский Язык - Турецкий язык

Определение sehr selten в Английский Язык Турецкий язык словарь

occasionally
ara ara
occasionally
nadiren
occasionally
zaman zaman

Tom zaman zaman Mary'yi anne babasının evinde ziyaret eder. - Tom occasionally visited Mary at her parents' house.

O, zaman zaman beni ziyaret etti. - He occasionally visited me.

quite rare
oldukça nadir
occasionally
bazen

Bazen işler planlandığı gibi gitmez. - Occasionally, things don't go as planned.

Bu şehirde ciddi bir su sıkıntısı var, yani biz bazen banyo olmaktan vazgeçmeliyiz. - There is a severe shortage of water in this city, so we must give up having a bath occasionally.

occasionally
arada sırada
occasionally
ara sıra

Robert ara sıra beni ziyaret eder. - Robert occasionally visits me.

Şimdi bile, ara sıra seni görmek istediğimi düşünüyorum. Fakat bugünkü seni değil geçmişten hatırladığım seni. - Even now, I occasionally think I'd like to see you. Not the you that you are today, but the you I remember from the past.

Немецкий Язык - Английский Язык
occasionally
quite rare