Kediler sahiplerininkine paralel duygusal alışkanlıklar gösterir.
- Cats show emotional habits parallel to those of their owners.
Madison Kongrede çok duygusal bir konuşma yaptı.
- Madison made an emotional speech in Congress.
Ben çok hassas ve duygusal bir insanım.
- I'm a very sensitive and emotional person.
Bizden daha duygulular.
- They are more emotional than we.
Bu kaza onu psikolojik olarak travmatize etti.
- This accident has psychologically traumatized him.
Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
- Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.