Karga kanatlarını açtı.
 - The crow spread his wings.
Kargalar çiftçinin mısır alanını harap ettiler.
 - Crows all but destroyed the farmer's field of corn.
Horoz ötüşünü duymadım.
 - Tom didn't hear the rooster crow.
Bir horozun öttüğünü duydum ve yakında yataktan çıkmak zorunda kalacağımı biliyordum.
 - I heard a rooster crow and knew I'd soon have to get out of bed.
Kalabalık çığlık atıyordu.
 - The crowd was screaming.
Kalabalıktan bir çığlık yükseldi.
 - A cry arose from the crowd.