Турецкий язык - Английский Язык
Определение seçmenlik в Турецкий язык Английский Язык словарь
- electorship
- The office or status of an elector
- The position or term of an elector
- seçmen
- voter
He was popular with voters.
-O, seçmenler arasında popülerdi.
Will the Social Democrats succeed in mobilizing enough voters on Election Day?
-Sosyal Demokratlar seçim günü yeterince seçmeni harekete geçirmeyi başaracak mı?
- seçmen
- electrorate
- seçmen
- elector
The electorate will decide who becomes the next president.
-Seçmenler bir sonraki başkanın kim olacağına karar verecek.
Jefferson received 162 electoral votes.
-Jefferson 162 seçmen oyu aldı.
- seçmen
- poll
- seçmen
- voter, elector, constituent
- seçmen
- constituent
- seçmen
- (kadın) electress
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение seçmenlik в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Seçmen olma durumu
- seçmen
- Seçimde oy verme hakkı olan kimse, müntehip
- seçmen
- Seçimde oy verme hakkı olan kimse, müntehip: "Mahallî idareler ... seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişilerdir."- Anayasa
Связанные Термины
seçmenlik
Расстановка переносов
seç·men·likResimler
История
Избранное