Tom made a careful selection.
- Tom dikkatli bir seçim yaptı.
My mother prefers the arbitrary selection of the lottery machines over my lucky numbers.
- Annem benim şanslı numaralarımdansa loto makinesinin keyfi seçimini tercih eder.
Tom made a mistake in choosing Mary for the job.
- Tom iş için Mary'yi seçiminde bir hata yaptı.
Nobody argued against choosing him as chairman.
- Onun başkan olarak seçilmesine kimse karşı çıkmadı.