schleuder

listen to the pronunciation of schleuder
Немецкий Язык - Турецкий язык
{'şloydır} r sapan; mancınık
[die] sapan; mancınık; santrifüjör; çamaşır kurutma makinesi
yaban eşeği
sapan
Английский Язык - Турецкий язык

Определение schleuder в Английский Язык Турецкий язык словарь

catapult
mancınık
catapult
katapult
catapult
(sapanla) fırlatmak
catapult
sapan
catapult
mancınık ile atmak
catapult
sapanla vurmak
catapult
{i} katapült (uçak)
catapult
(Askeri) FIRLATMA RAMPASI: Bir füze veya hava aracına yardımcı bir itme kaynağı temin eden yapı. Üzerinde seyri esnasında yapının füzeye hem yön hem hız vermesi gerekir; füzeye bir top namlusunun mermiye yaptığı aynı hizmeti görür
catapult
mancınıkla vur
catapult
{f} atmak
catapult
{i} uçak gövdesindeki fırlatma düzeneği
catapult
{f} fırlatmak
catapult
katapult,v.mancınık ile at: n.mancınık
catapult
{i} İng. sapan
catapult
(fiil) fırlatmak, atmak, vurmak
catapult
{i} fırlatma düzeneği ile ilgili
Немецкий Язык - Английский Язык
slingshot
catapult
onager
Schleuder (für Fotoätzung)
spinner (for photoetching)
Schleuder-Gleitschutz
wheel slip/slide protection
selbstentleerende schleuder
self-cleaning slingshot