Kirlilik dünyamıza zarar veriyor.
- Pollution is damaging our earth.
Tom kendi ününe zarar veriyor.
- Tom is damaging his reputation.
Bu son derece zararlı olabilir.
- This can be extremely damaging.
Sınırlayıcı uygulamalar sanayiler için zararlı olabilir.
- Restrictive practices can be damaging for industries.
TV aklınızı pasif durumda tutması bakımından zararlıdır.
- TV is harmful in that it keeps your mind in a passive state.
Bu ilacın zararlı hiçbir yan etkileri yoktur.
- This medicine has no harmful side-effects.
Çevresel olarak zarar verici projeler sistematik olarak terk edilmelidir.
- Environmentally damaging projects should be abandoned systematically.
Bunlar muzır görüntülerdir.
- These are harmful views.