sayfada

listen to the pronunciation of sayfada
Турецкий язык - Английский Язык

Определение sayfada в Турецкий язык Английский Язык словарь

sayfa
page

Someone has ripped out the first three pages of this book. - Biri bu kitabın ilk üç sayfasını yırtmış.

I haven't read the final page of the novel yet. - Romanın son sayfasını henüz okumadım.

sayfa
leaf

My son doesn't talk back these days; he must have turned over a new leaf. - Oğlum bugünlerde karşılık vermiyor, o yeni bir sayfa açmış olmalı.

He turned over a new leaf in life. - Hayatında beyaz bir sayfa açtı.

sayfa
page (of a book, newspaper, letter, etc.)
sayfa
sheet

Give me a blank sheet of paper. - Bana boş bir sayfa kağıt verin.

Take a sheet of paper and write! - Bir sayfa kağıt alın ve yazın!

sayfa
(Bilgisayar) pages

Someone has ripped out the first three pages of this book. - Biri bu kitabın ilk üç sayfasını yırtmış.

The iPad would be a perfect solution for me if it could properly display web pages with Flash content. - IPad Flash içeriği ile web sayfalarını uygun şekilde görüntüleyebilseydi, benim için mükemmel bir çözüm olurdu.

sayfa
(Bilgisayar) page size
sayfa
(Bilgisayar) folio
sayfa
(Bilgisayar) in page
sayfa
(Bilgisayar) tall
sayfa
paginal
sayfa
subject, topic (of conversation)
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение sayfada в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Sayfa
sahife
sayfa
Üzerine yazı yazılan veya basılan bir kâğıt yaprağın iki yüzünden her biri, sahife
sayfa
Konu
sayfa
Gazete, dergi gibi yayınlarda özel bir alan için ayrılmış bölüm
sayfa
(Osmanlı Dönemi) sahîfe