O hakikaten sıkıcı mıydı?
 - Was he really boring?
İnsanların sıklıkla birbirlerine sırt çevirdiklerini görüyorum, ve bu beni hakikaten korkutuyor.
 - I often see people turning against each other all the time, and this really scares me.
O gerçekten akıllı, değil mi?
 - She's really smart, isn't she?
Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
 - Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
Gerçekten mi? Ben gitmeden önce onu kilitlemiştim.
 - Really? I had locked it up before I went out.
Gerçekten mi? Kitaplarını hep okuduğun, sevdiğin bir yazarın var mı?
 - Really? You have a favorite writer you always read?
Çok fazla seçeneğim yok gerçekten, öyle mi?
 - I really don't have much choice, do I?
Gerçekten öyle mi oldu?
 - Did it really happen like that?
Çıkmadan mutlaka karnını doyurmalısın.
 - You really should eat before you leave.
Çatı mutlaka tamir edilmeli.
 - The roof is really in need of repair.
Birinin kafasından neler geçtiğini kimse kesin olarak bilemez.
 - No one ever really knows what's going through someone else's head.
Hiçbir şeyi kesin olarak öngöremeyiz.
 - We cannot really predict anything.
Kral ve ailesi kraliyet sarayında yaşar.
 - The king and his family live in the royal palace.
Kraliyet mücevherleri kilit ve anahtara bağlı tutulur.
 - The royal jewels are kept under lock and key.
Bugün gerçekten sıcak, değil mi? Evet kesinlikle sıcak.
 - It's really hot today, isn't it? Yeah, it sure is.
Çok kibar olsa bile ona kesinlikle güvenmiyorum.
 - Even if he's very nice, I don't really trust him.
En son yapmak zorunda kaldığın cidden zor şey neydi?
 - What was the last really difficult thing you had to do?
Bence Tom cevabı cidden bilmiyor.
 - I think Tom really doesn't know the answer.
Buradaki sistem gayet iyi çalışıyor.
 - The system here works really well.
O saygın bir iş adamı gibi görünüyor ama aslında Mafyanın bir üyesidir.
 - He seems like a respectable businessman, but he's really part of the Mafia.
Jingle Bells, Noel zamanı yaklaştığında popüler bir şarkı, aslında bir Noel şarkısı değildir. Sözleri Noel hakkında bir şey söylemiyor.
 - Jingle Bells, a popular song around Christmas time, is not really a Christmas song. The lyrics say nothing about Christmas.
İnsanların sıklıkla birbirlerine sırt çevirdiklerini görüyorum, ve bu beni hakikaten korkutuyor.
 - I often see people turning against each other all the time, and this really scares me.
Ben de hakikaten öyle düşünmüyorum.
 - I really don't think so.
Sahi mi? Benim hobim çizgi roman okumaktır.
 - Really? My hobby is reading comics.
O sahiden akıllı, değil mi?
 - She's really smart, isn't she?
Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir.
 - Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.
Havaalanında ona krallara layık bir uğurlama yaptık.
 - We gave him a royal send-off at the airport.
Unless it was decreed royally, it never got done.
He will be royally annoyed if you change his work.
Royal - he had been his mother's little king. Most of his mates called him Roy. Perhaps only her and Mrs Natwick had stuck to the christened name, they felt it suited.