Onun öpücüğünü döndürdü.
- She returned his kiss.
Ben el çantamı almak için geri döneceğim.
- I'll return to get my handbag.
Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
- In order to return to our era, what should we do?
Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.
- After a long absence, he returned home.
Üç saat sonra eve geri döndü.
- He returned home three hours later.
İşe geri dönmek istiyorum.
- I want to return to work.
Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
- In order to return to our era, what should we do?
Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.
- The president was forced to return to Washington.
Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
- In order to return to our era, what should we do?