People dress colorfully in that culture.
- O kültürde insanlar renkli giyinir.
Your colorful shirt really stands out.
- Renkli gömleğiniz gerçekten dikkat çekiyor.
Inside my backpack there are many colored pens, red ones, blue ones, green ones, etc.
- Sırt çantamın içinde birçok renkli dolma kalemler, kırmızı olanlar, mavi olanlar , yeşil olanlar v.s var.
His story is highly colored.
- Onun hikayesi oldukça renkli.
Our garden is full of colorful flowers.
- Bahçemiz renk renk çiçeklerle dolu.
Mary has multicolored fingernails.
- Mary'nin çok renkli tırnakları var.
Mary knitted a pair of multicolored socks.
- Mary bir çift çok renkli çorap ördü.
The rainbow has seven colors.
- Gökkuşağı yedi renklidir.
The picture is colorful in contrast with this one.
- Resim bunun aksine renkli.
His story is highly colored.
- Onun hikayesi oldukça renkli.
These multicolored socks are hand-knitted.
- Bu çok renkli çoraplar el örgüsüdür.
Mary knitted a pair of multicolored socks.
- Mary bir çift çok renkli çorap ördü.
One roll of color film, please.
- Bir rulo renkli film lütfen.
The young child uses crayons to draw a picture.
- Küçük çocuk bir resim çizmek için renkli kalem kullanmaktadır.
The tricolor isn't the only tricolor flag in the world.
- Fransız bayrağı dünyada tek üç renkli bayrak değildir.
The tricolor isn't the only tricolor flag in the world.
- Fransız bayrağı dünyada tek üç renkli bayrak değildir.