Onun öksürük nöbeti vardı.
- She had a fit of coughing.
Öksürük ilacına ihtiyacım var.
- I need coughing medicine.
Jimmy soğuk aldığından dolayı kötü öksürüyor.
- Jimmy is coughing badly because he has a cold.
Tuzlu su ile gargara yapmak öksürüğü durdurmaya yardım eder.
- Gargling with salt water helps stop coughing.
Tom hem İngilizce hem de Fransızca konuşarak büyüdü.
- Tom grew up speaking both English and French.
Tom hem Fransızca hem de İngilizce konuşarak büyüdü.
- Tom grew up speaking both French and English.
Bay Smith ile konuşmak istiyorum. Ben Smith.
- I'd like to talk to Mr Smith. This is Smith speaking.
Açıkça konuşmak gerekirse, o güvenilmez biri.
- Frankly speaking, he is untrustworthy.
Hiç Fransızca konuşan birini duydun mu?
- Have you ever heard someone speaking French?
Sen hiç Esperanto dilini konuşan birini duydun mu?
- Have you ever heard someone speaking in Esperanto?
Tom halka hitap etmede iyidir.
- Tom is good at public speaking.