She dreamt about wild jaguars.
 - Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
I dreamt a strange dream.
 - Garip bir rüya gördüm.
She dreamed a happy dream last night.
 - O dün gece mutlu bir rüya gördü.
My little brother says that he had a dreadful dream last night.
 - Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
I've dreamed about it every night for the last three weeks.
 - Son üç haftadır her gece bunun hakkında rüya gördüm.
Tom dreamed about Mary.
 - Tom Mary hakkında rüya gördü.