quickly; unexpectedly

listen to the pronunciation of quickly; unexpectedly
Английский Язык - Турецкий язык

Определение quickly; unexpectedly в Английский Язык Турецкий язык словарь

like that
bunun gibi

Bunun gibi bir şey yapmalıyız. - We should make something like that.

Biraz şekerleme ve bunun gibi, ben bir papatya gibi tazeyim. - A little nap and, just like that, I'm as fresh as a daisy.

like that
öyle

Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım. - Never have I heard anyone say a thing like that.

Ben asla öyle bir şey duymadım. - I never heard anything like that.

like that
o şekilde

Onu o şekilde bırakmak ister misin? - Do you want to leave it like that?

Bana o şekilde karşılık verme. - Don't talk back to me like that.

like that
şöyle
like that
böyle

Böyle bir şeyi kim yapardı? - Who would do something like that?

Böyle konuşmak için aptal olmalı. - He must be a fool to talk like that.

Английский Язык - Английский Язык
like that

He was playing in the yard and, then, like that, he was gone.

quickly; unexpectedly
Избранное