Sonuç gerçekten tatmin ediciydi.
 - The result was really satisfying.
Bazı insanlar kendine zarar vermeyi teselli edici buluyor.
 - Some people find self-harm comforting.
Tom'un teselli ediciye ihtiyacı yok.
 - Tom doesn't need comforting.
Herkesin alkışladığını duyabiliyordum.
 - I could hear everybody cheering.
Bu çok rahatlatıcı bir düşünce.
 - That's a very comforting thought.
Tom'un rahatlatıcıya ihtiyacı yok.
 - Tom doesn't need comforting.