Askerlerin daha güçlü silahları vardı.
- The soldiers had more powerful weapons.
Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır.
- In critical moments even the very powerful have need of the weakest.
O senden daha kuvvetli.
- She's more powerful than you.
O senden daha kuvvetli.
- She's more powerful than you.
Kültür bir bireyin karakterinin, davranışının ve hayata bakış açısının şekillenmesinde dinamik bir rol oynar.
- Culture plays a dynamic role in shaping an individual's character, attitude, and outlook on life.
Tom dinamik bir kişiliğe sahiptir.
- Tom has a dynamic personality.
Berlin çok hareketli bir şehir.
- Berlin is a very dynamic city.
O çiçeğin keskin bir kokusu var.
- That flower has a powerful smell.
Yer domuzunun güçlü bacakları ve keskin pençeleri var böylece yüksek hızda toprağa tünel kazabilir.
- The aardvark has powerful limbs and sharp claws so it can burrow into earth at high speed.
... That's a powerful advantage. ...
... I think you can really start creating powerful experiences ...