Öğrenciler arasında çok popüler.
- She is very popular among the students.
Genç insanlar popüler müzikten hoşlanır.
- Young people like popular music.
Köpek balığı süzgeci çorbası Çin'de çok yaygındır.
- Shark fin soup is very popular in China.
Yaygın görüşün aksine, Tom o kadar da saf değildir.
- Contrary to popular belief, Tom isn't that naive.
Genelde Japon arabaları denizaşırı ülkelerde daha popüler.
- Generally speaking, Japanese cars are popular overseas.
Genellikle eğitimli insanlarda olduğu gibi o klasik müziği popüler müzikten daha çok seviyor.
- As is often the case with educated people, he likes classical music better than popular music.
Japonya'da onun kadar sevilen başka hiçbir şarkıcı yok.
- No other singer in Japan is as popular as she.
O, sınıftaki en sevilen oğlan.
- He's the most popular boy in the class.