O birçok kodamanı tanır.
- She knows many bigwigs.
Bunlar, konuşulan dilin özellikleridir.
- These are characteristics of the spoken language.
Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var.
- The Japanese language has many distinctive characteristics.
Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır.
- The Japanese writing system is very complicated, it has three alphabets with more than two thousand characters.
Onda kişilik sorunu var.
- She has a character defect.
O çok iyi kişilikli bir adamdır.
- He's a man of very good character.
She has a wonderful personality.
- Sie hat eine wundervolle Persönlichkeit.
There are a lot of things you don't know about my personality.
- Es gibt viele Dinge über meine Persönlichkeit, die du nicht weißt.