paylaştır

listen to the pronunciation of paylaştır
Турецкий язык - Английский Язык
(Bilgisayar) share
(Bilgisayar) share as
{f} alloted
{f} partitioning
allot
share out
shareout
apportion
{f} partition
paylaş
{f} shared

I shared my room with sysko. - Ben odamı sysko ile paylaştım.

Personal life of Larry Ewing was shared in a website. - Bir web sayfasında, Larry Ewing'in özel hayatı paylaşıldı.

paylaş
divvy up
paylaş
{f} sharing

Nakido is a file sharing platform. - Nakido bir dosya paylaşım platformudur.

I'm sharing my flat with my brother. - Apartman dairemi erkek kardeşimle paylaşıyorum.

paylaş
{f} share

The children shared a pizza after school. - Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.

Personal life of Larry Ewing was shared in a website. - Bir web sayfasında, Larry Ewing'in özel hayatı paylaşıldı.