Ben mektubu yazmayı bitirdiğimde, seni yaklaşık olarak tepenin iki mil ötesindeki göle götüreceğim.
 - When I have finished writing the letter, I will take you to the lake about two miles beyond the hill.
Hayatta bazı şeyler kontrol etme yeteneğimizin ötesindedir.
 - Some things in life are beyond our ability to control.
Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
 - Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
Söz konusu sorular ekonominin çok ötesine geçiyor.
 - The questions involved go far beyond economics.
Takımım hiç çeyrek finalden öteye gidemedi.
 - My team has never advanced beyond the quarter-finals.
Hayatın gizemi insan anlayışının dışındadır.
 - The mystery of life is beyond human understanding.
Tom normal çalışma saatlerinin dışında çalıştığında %50 zamlı aldı.
 - Tom got time and a half when he worked beyond his usual quitting time.
O, kazandığından çok para harcıyor.
 - He lives beyond his means.
Tom kazandığından çok para harcıyor.
 - Tom lives beyond his means.