orse

listen to the pronunciation of orse
Английский Язык - Турецкий язык

Определение orse в Английский Язык Турецкий язык словарь

otherwise
aksi halde

Acele et, aksi halde öğle yemeğine geç kalacaksın. - Hurry up, otherwise you'll be late for lunch.

Ben hastaydım, aksi halde toplantıya katılırdım. - I was ill, otherwise I would have attended the meeting.

otherwise
aksi takdirde

Meşgulüm. Aksi takdirde davetini kabul ederdim. - I'm busy, otherwise I'd accept your invitation.

Meşgulüm. Aksi takdirde davetini kabul ederdim. - I am busy; otherwise I would accept your invitation.

otherwise
ayrıca
otherwise
başka

Tom'u başka türlü ikna etmeye çalıştım. - I tried to convince Tom otherwise.

Ben onun iyi bir kitap olduğunu düşünmüştüm fakat Jim başka türlü düşündü. - I thought it was a good book, but Jim thought otherwise.

otherwise
bunun dışında

Yemek çok lezzetli değildi ama bunun dışında parti bir başarıydı. - The food wasn't very delicious, but otherwise the party was a success.

Tom sana bunun dışında söylemedikçe, yarınki toplantıda olmalısın. - Unless Tom tells you otherwise, you should be at tomorrow's meeting.

otherwise
bunun dışında/başka türlü
otherwise
başka konuyla
otherwise
farklı
otherwise
başka türlü

Başka türlü yapamazdım. - I could not have done otherwise.

Başka türlü düşünemiyorum. - I can't think otherwise.

otherwise
başkaca
otherwise
eğer olmazsa
otherwise
farklı bir şekilde
otherwise
yoksa

Acele etsen iyi olur, yoksa treni kaçıracaksın. - You'd better hurry, otherwise you'll miss the train.

Yollarını kaybettiler, yoksa çoktan varmış olurlardı. - They lost their way; otherwise, they would have arrived long ago.

otherwise
başka bakımlardan
otherwise
(zarf) yoksa, bunun dışında, başka, başka türlü, farklı, başkaca, ayrıca, diğer taraftan, başka konuyla
otherwise
başka suretle
otherwise
yoksa, olmazsa, aksi takdirde
Английский Язык - Английский Язык
otherwise
'orse
Eye dialect spelling of horse