onaysız

listen to the pronunciation of onaysız
Турецкий язык - Английский Язык
unapproved; unratified; uncertified
not approved
negative
onay
{i} confirmation

Please let me know the confirmation number you were told when you reserved the room. - Lütfen odayı ayırttığında sana söylenilen onay numarasını bana bildir.

I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here's my confirmation card. - Bir rezervasyonum var, benim adım Kaori Yoshikawa. İşte benim onay kartım.

onay
{i} assent

Even Tom gave his assent. - Tom bile onayını verdi.

onay
{i} approve

Father will never approve of my marriage. - Babam, evliliğimi asla onaylamayacak.

My mother finally approved of our plan. - Annem sonunda planımızı onayladı.

onay
{i} OK
onay
acknowledgement
onay
certify
onay
(Tıp) retrospective validation
onay
favor
onay
verification
onay
(Kanun,Ticaret) attest
onay
recognition
onay
countersign
onay
(Bilgisayar) approved by
onay
(Bilgisayar) check

Please endorse this check. - Lütfen bu çeki onayla.

onay
favour
onay
(Kanun) attestation
onay
endorse

We certainly don't endorse that. - Kesinlikle onu onaylamıyoruz.

Please endorse this check. - Lütfen bu çeki onayla.

onay
(Kanun) absorption
onay
(Tıp) ongoing validation
onay
(Tıp) concurrent validation
onay
(Tıp) validation
onay
okay
onay
countenance
onay
endorsement
onay
approbation
onay
ratification
onay
endorsement in full
onay
homologation
onay
{i} sanction

It is necessary to obtain the sanction of the authorities to enter this building. - Bu binaya girmek için yetkililerin onayını almak gereklidir.

Tom will never sanction this. - Tom bunu asla onaylamaz.

onay
validating

Validating an angry client's feelings is an effective way of defusing the situation. - Kızgın bir müşterinin duygularını onaylama durumun yatıştırılmasında etkili bir yoldur.

onay
approval

She wants her mother's approval. - O annesinin onayını ister.

I asked for their approval. - Ben onların onayını istedim.

onay
backing
onay
acknowledgment
onay
indorsement
onay
approval, approbation, consent, assent, okay, OK
onay
(Hukuk) ratification, certificate, imprimatur, approval
onay
vise
onay
confirm

I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here's my confirmation card. - Bir rezervasyonum var, benim adım Kaori Yoshikawa. İşte benim onay kartım.

Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card. - Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı.

onay
certification
onay
legitimation
onay
affirmation
onay
visa
onay
{i} seal
Турецкий язык - Турецкий язык
Onaylanmamış, tasdik edilmemiş
onay
Uygun bulma, tasdik
onaysız
Избранное