They don't seem to approve of the plan.
 - Planı onaylayacak gibi görünmüyorlar.
I don't approve of his decision.
 - Onun kararını onaylamıyorum.
Father will never approve of my marriage.
 - Babam, evliliğimi asla onaylamayacak.
They don't seem to approve of the plan.
 - Planı onaylayacak gibi görünmüyorlar.
I will confirm my plane reservation.
 - Uçak rezervasyonumu onaylayacağım.
You will receive a confirmation email after your account has been activated by an administrator.
 - Hesabınız aktif edildikten sonra bir yöneticiden onaylama e-postası alacaksınız.
Please endorse this check.
 - Lütfen bu çeki onayla.
Both houses of Congress approved Jefferson's proposal.
 - Kongre'nin her iki meclisi Jefferson'un teklifini onayladı.
My mother finally approved of our plan.
 - Annem sonunda planımızı onayladı.
Validating an angry client's feelings is an effective way of defusing the situation.
 - Kızgın bir müşterinin duygularını onaylama durumun yatıştırılmasında etkili bir yoldur.
Tom's doubts have been confirmed.
 - Tom'un şüpheleri onaylandı.
The spokesman confirmed that the report was true.
 - Sözcü raporun doğru olduğunu onayladı.
Tom seems to be unwilling to acknowledge that Mary is a better swimmer than he is.
 - Tom Mary'nin ondan daha iyi bir yüzücü olduğunu onaylamak için isteksiz görünüyor.
Tom corroborated Mary's story.
 - Tom Mary'nin hikayesini onayladı.