Определение on the foot в Английский Язык Турецкий язык словарь
- ayaktan
- on foot
- yürüyerek
Onlar yürüyerek büyük kıtayı geçtiler.
-They crossed the vast continent on foot.
Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.
-Some of the students went by bus, and others on foot.
- on foot
- tabanvayla
- on foot
- (Konuşma Dili) tabanvay
- on foot
- ayakta
- on foot
- yayan
Ben okula her zaman yayan giderim.
-I always go to school on foot.
Yayan mı gideceksin yoksa otobüsle mi?
-Are you going on foot or by bus?
- on foot
- ayağa kalkmış
- on foot
- yolunda
- on foot
- yaya olarak
Yaya olarak Viyana'ya gitmenin ne kadar süreceğini sordu.
-How long does it take to get to Vienna on foot? he inquired.
Onlar yaya olarak bir yere gitmeyi reddettiler.
-They refused to go anywhere on foot.
- on foot
- iyileşmiş
- on foot
- yaya
İstasyona yaya olarak gitmek bir saatini alır.
-It takes you an hour to go to the station on foot.
Niçin kitapçıya yaya gitmiyoruz?
-Why don't we go to the bookstore on foot?
- on foot
- ayaküstü
Связанные Термины
Определение on the foot в Английский Язык Английский Язык словарь
- on foot
- Walking, jogging or running but not in a vehicle or on the back of an animal
The pub's not far, let's go on foot.
- On foot
- afoot
- on foot
- walking, standing
Связанные Термины
Турецкое произношение
ôn dhi fûtПроизношение
Resimler
Видео
... this means more than half the land on Earth can be reached on foot. ...
... the colorful little houses at the foot of the citadel ...