She described the scene in detail.
- Olay yerini detaylı olarak tanımladı.
What surprised me most about that accident is how fast the lawyers arrived on the scene.
- Kaza hakkında beni en çok şaşırtan şey avukatların olay yerine ne kadar çabuk varmalarıydı.
The police suspended Tom's licence on the spot.
- Polis olay yerinde Tom'un lisansını askıya aldı.
The police arrested the burglar on the spot.
- Polisler hırsızı olay yerinde tutukladı.
The crime scene was in a dilapidated motel.
- Olay yeri harap olmuş bir moteldeydi.
Police cordoned off the crime scene.
- Polis olay yerini kordon altına aldı.