It is a good idea to read this book.
- Bu kitabı okumak iyi fikir.
I have no time to read books.
- Kitap okumak için zamanım yok.
Tom says Mary has to study French.
- Tom Mary'ninFransızca okumak zorunda olduğunu söylüyor.
Tom says that he hasn't yet had time to read the report.
- Tom, raporu okumak için henüz zamanı olmadığını söylüyor.
Tom took his time reading the contract.
- Tom sözleşmeyi okumak için zaman ayırdı.
No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.
- Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.
I've been studying in China for ten months.
- On aydır Çin'de okumaktayım.
I want to study math.
- Ben matematik okumak istiyorum.
Do you think this book is worth reading?
- Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun?
Students should develop their reading skills.
- Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler.
I'm up for the challenge.
- Meydan okumak için hazırım.
I enjoyed the challenge.
- Meydan okumaktan zevk aldım.
I have never read that book.
- O kitabı hiç okumadım.
Is she reading a book? Yes, she is.
- O bir kitap okuyor mu? Evet, o okuyor.
Tom likes to stay home and read books on weekends.
- Tom hafta sonlarında kitap okumak için evde kalmaktan hoşlanır.
I have no time to read books.
- Kitap okumak için zamanım yok.
I just want to relax in the park and read a book.
- Ben sadece parkta dinlenmek ve bir kitap okumak istiyorum.
Tom wants to read a book.
- Tom kitap okumak istiyor.
You had better not read this book.
- Bu kitabı okumasan iyi olur.
I have not read all the books.
- Bütün kitapları okumadım.
Students should develop their reading skills.
- Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler.
I'm reading the New York Times.
- New York Times'ı okuyorum.
Students should develop their reading skills.
- Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler.
I never read that book.
- O kitabı hiç okumadım.
I made a decision to study abroad.
- Yurtdışında okumaya karar verdim.
My decision to study abroad surprised my parents.
- Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı.
Tom reads nothing but fiction.
- Tom kurgudan başka bir şey okumaz.
Hardly anyone reads my blog.
- Neredeyse hiç kimse benim web sayfamı okumaz.