Görünmek için tamam ama bakmak için kaba.
- It's okay to look, but it's rude to stare.
Biz size yardım ederiz, tamam mı?
- We'll help you, okay?
Pekâla, şimdi gidiyorum.
- Okay, I'm leaving now.
Ben bir vejetaryenim, eğer uygunsa et yemeği tercih etmem.
- I'm a vegetarian, so I'd rather not have meat, if that's okay.
Bu su, içmek için uygun mu?
- Is this water okay to drink?
Ne çayı içersiniz? Limon çayı olur mu?
- What tea do you drink? Is lemon tea okay?
Onun iyi olduğunu düşünüyor musun? Bilmiyorum.
- Do you think she's okay? I don't know.
İlginç olduğu sürece herhangi bir kitap iyi olacaktır.
- Any book will be okay as long as it is interesting.
Umarım her şey iyidir.
- I hope everything is okay.
Her şeyin iyi olacağına söz veriyorum.
- Everything will be okay. I promise.
... Okay. >> President Obama declared nuclear weapons ...
... >>Taylor Swift: Yeah. You know, for me, like, it's never going to be okay, no matter how ...