offenbar

listen to the pronunciation of offenbar
Немецкий Язык - Турецкий язык
apaçık, belli, bariz
{'ofın'ba: r} apaçık, belli
belliki
görünürde
anlaşılan
görünüşe
görünen o ki
Английский Язык - Турецкий язык

Определение offenbar в Английский Язык Турецкий язык словарь

apparently
görünüşte

Tom kayıtları tahrif ettiği için görünüşte suçlu. - Tom is apparently guilty of falsifying records.

Onun için görünüşte o sorumlu. - He is apparently responsible for it.

apparently
belli ki

Belli ki o adam bizi yanıltıyor. - The man is apparently deceiving us.

Belli ki Tom Mary'den hoşlanmıyor. - Apparently, Tom doesn't like Mary.

apparently
görünürde
apparently
görünen o ki

Tom, görünen o ki çok ikna ediciydi. - Tom was apparently very convincing.

apparently
anlaşıldığı kadar
apparently
görünüşe bakılırsa

Ben Tom'un Mary'ye ödediğini düşündüm ama görünüşe bakılırsa ben yanlışmışım. - I thought Tom had paid Mary, but apparently I was wrong.

Görünüşe bakılırsa, Tom, Mary ve John'un düğününe gitmek istemiyordu. - Tom apparently didn't want to go to Mary and John's wedding.

apparently
görünür bir şekilde
apparently
görünüşe göre

Görünüşe göre, otobüs geç kaldı. - Apparently, the bus is late.

Tom, görünüşe göre yapacağını söylediği şeyi yapmadı. - Tom apparently didn't do what he said he would do.

apparently
anlaşılan

Anlaşılan ben evlatlığım. - Apparently I'm adopted.

Anlaşılan, toplantı Tom'un ofisinde olacak. - Apparently, the meeting will be in Tom's office.

confessedly
itirafı ile
confessedly
açık bir şekilde
confessedly
itiraf edildiği gibi
evidently
[adv] açıkça
evidently
gözle görülür biçimde