Английский Язык - Турецкий язык
Определение of show в Английский Язык Турецкий язык словарь
- shown
- gösterilen
Televizyonda gösterilen şey, sanki, toplumun neye benzediğinin bir yansımasıdır.
-What is shown on television is, as it were, a reflection of what society is like.
Yazar kasada gösterilen tutarı ödemek zorundasınız.
-You have to pay the amount shown on the cash register.
- shown
- {f} göster
Filiberto çok cesur bir karakter göstermedi.
-Filiberto has not shown a very brave character.
Saldırı videoda gösterildi.
-The attack was shown on video.
- of her
- onanma
- of something
- biraz
- of us
- bizin
- of this
- bunun
Tom, bunun herhangi bir parçasını istemiyor.
-Tom doesn't want any part of this.
Bununla ilgili öğretmenini bilgilendirdin mi?
-Did you inform your teacher of this?
- of you
- senin
Paranı ona ödünç vermek senin aptallığın.
-It is stupid of you to lend him your money.
O, senin bir arkadaşın mı?
-Is he a friend of yours?
- shown
- show görün/göster
- shown
- f., bak. show
Связанные Термины
of show
Турецкое произношение
ıv şōПроизношение
/əv ˈsʜō/ /əv ˈʃoʊ/
Resimler
Видео
... And now, Anand, would you like to show the audience the trick you just learned? ...
... It's been my pleasure to show it to you. ...
История
Избранное