Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
- One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.
Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.
- This is a good book, but that one is better.
Tek bir taşla iki kuş öldür.
- Kill two birds with one stone.
Bir, üç ve beş tek sayılardır.
- One, three, and five are odd numbers.
Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.
- One of my dreams is to learn Icelandic.
Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
- The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
Birisi kötü kelimeler söylememeli.
- One should not say bad words.
Birisi o birahanede fazla müzik dinlemez.
- One won’t hear much music in that pub.
Hiç kimse bir derneğe üye olmaya zorlanamaz.
- No one may be compelled to belong to an association.
Onu hiç kimse anlamıyor.
- No one understands that.
Ofiste bir tane satın almak zorundasın.
- You have to buy one at the office.
Çantam çok eski. Yeni bir tane almalıyım.
- My bag is too old. I must buy a new one.
İki insan her zaman aynı görüşe sahipse, bunlardan biri gereksizdir.
- If two men always have the same opinion, one of them is unnecessary.
Onun için sadece siz değil aynı zamanda ben de sorumluyum.
- You are not the only one responsible for it, I am too.
Onların her birine bin yen verdim.
- I gave them one thousand yen each.
Her birinize inancım var.
- I have faith in each and every one of you.
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
- Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
Hiç kimse bu adamlara hakaret etmek istemedi.
- No one wanted to insult these men.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for man, one giant leap for mankind.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for a man, one giant leap for mankind.
One day the prince set forth to kill the dragon that had brought terror to his father’s kingdom for centuries.