Yetişkinler bazen komiktirler.
 - Grownups are funny sometimes.
Yetişkinler kendi aralarında konuşuyordu.
 - The grownups were talking among themselves.
Onun çocukları büyüdü.
 - His children have grown up.
O, adeta, büyümüş bir bebek.
 - He is, as it were, a grown up baby.
Kardeşin yaşına göre çok olgun.
 - Your brother's awfully grown-up for his age.
Çocuk bir yetişkine benziyordu.
 - The boy looked like a grown-up.
Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor.
 - Intended for children, the book entertains grown-ups.
Şu oğlan sanki bir yetişkinmiş gibi konuşuyor.
 - That boy talks as if he were a grown up.